26 Şubat 2011 Cumartesi

açık tribün














Santraya koşmak istiyorum o benzersiz golden sonra..
Meşin yuvarlağın ve formanın ve terin ve çılgınca bağıran o kalabalığın arasına kendimden kurtulmak için, astımdan, sızlayan bacaklarımdan.. Ne kadar borcum varsa ne kadar kitapsızlığım, ahmaklığım, hakkını yediğim ne kadar kul varsa onlardan.. Hatta bu beklemiş çayın tadından kurtulmak için, santraya koşmak istiyorum, sesimi duyurmak için..

Madem bu oyun sadece topu sürmek ve pas yapmakla ilgili, öyleyse neden hep şık çalımlar, afili delikanlılar kalıyor akılda,  neden bir jeste denk düşüyor bu muazzam uğultu..

Peki diyelim başımızın zonklaması geçer, diyelim ramallahtan da geçer futbol tanrısı..
Neyse ne!.

O derin pası alıp çizgiye iniyorum anladın ya,
Türklere mahsus bir gülüşle, anladın ya...

İsmail Kılıçarslan

Hiç yorum yok: