geçenlerde efsane Metin,Ali,Feyyaz üçlemesinin Metin'i şimdilerde milli takım antrenörü ve Fatih Terim'in yardımcısı Metin Tekin'le konuştum telefon'da..
adam aracının hasarı ile ilgili rapor hakkında benden bilgi beklerken ben ; hocam niye Bosna maçı böyle oldu ya dedim..!! hoca'da açıklama yapmaktan bıkmış olacak ki 'oldu işte' demekle yetindi sadece ..
muhtemelen telefondan sonra ; burada da mı aynı soru lan' demiştir.
kesinlikle ...
bu arada İbrahim Tatlıses'inde şirketine ait bir aracın hasar evrakları içinde Tatlıses'in nüfus örneğini buldum da 1952 doğumluymuş, olur ya bir gün şu yaştayım derse haberiniz olsun ...
**
dün metrobüs'de yanımda oturan kızın telefonun müzik çalarından ard arda 3 kez son ses dinlediği Cem Garipoğlu kılıklı herifin La Fontaine'ine sinir olmuş vaziyetteydim..aslında karşımda ki teyze sinir olmuştu,bende onun hislerine tercüman olup birazdan gerçekleşecek fiili durumun ufaktan olabilmesi hakkında bir şeyler kurguluyordum,çek al şu kulaklığı ...
aç başka bi şarkı bizde faydalanalım be ablacım gibisinden umutla bekledim ki olmadı, ya sabır çekerken dayanamayıp sonunda çekip aldım kulaklığı kulağından ...evet bunu yaptım, yuhhh ..!!
biraz kısarmısın dedim, teyze rahatsız olmuş..
kız hönk olmuş halde karşımızda ki teyzenin bakışlarından utanıp küçücük bir özürün ardından demesin mi ; dinleyebilirsin diye..
yok sağol dedim ama, kulaklık hala benim elimde ..
sırada ki parça mı? yüksek sadakat-belki üstümüzden bir kuş geçer ..
bir fincan acı kahvenin 40 yıl hatrı varsa eğer,
bir bardak demli çay'ın hatrı nedir peki?..yine dün son şehzade Ertuğrul Osman Efendi'nin cenazesine gitme planları yaptım ki, gidemedim maalesef..ruhu şad olsun,sık ziyaret ettiğimiz bir yerde ebedi istirahatte bulunduğu için en kısa zamanda ziyaretine giderim sanırım..televizyon'dan izlediğimiz kadarıyla çok kalabalıkmış ki halkın duyarlılığı gerçekten güzel..
üzülüyorum ben bu geçmişe, aslında bu ailelere..yıllarca ülkenin idaresinde en tepede yaşamak ve sonrasında vatan topraklarından sürgüne gönderilmek, o günün şartlarında bu gerekli miydi bilemeyiz ama keşke 70 yıl sonra değilde daha erken hatırlayabilseydik onları..
Bu arada, Bm genel kurulunda Başbakan'ın Türk Bayrağını yerden alıp, katlayıp cebine koyması..
takdir edilesi bir durum, kesinlikle..